Buraya geleli daha 2 hafta olmadı ama şimdiden çok alıştım, evim gibi benimsedim. Benim kaldığım bölgenin adı El Mourouj 5. Türkiye’de site tarzına alıştığımdan burada küçük bir mahallenin içinde bulunmak beni çok heyecanlandırdı. Sokağa çıkar çıkmaz herkesle selamlaşıyor hatta yoldaki insanları tanıyorum. Hiç tanımadığın birine selam demek yadırganmıyor ya da negatif olarak karşılanmıyor. Arap kültürü bizim kültürümüzle benzerlik taşıdığından çok büyük farklılıklar ya da kültür şoku yaşamadım fakat Araplara karşı önceden önyargılarım olduğunu ve bunların azar azar yıkılmaya başladığını fark etmeye başladım.
Tunus sokaklarında koşulur mu?
Burası çoooook sıcak, yani buradaki sıcağı görene kadar gerçek sıcaklığın ne olduğunu anlamamışım. Bu sebeple öğlenleri bir yere gitmek oldukça bunaltıcı olabiliyor ama güneş battıktan sonra gayet rahat. Bu sebeple ev arkadaşımla sabah kalkar kalkmaz ya da güneş battıktan sonra spor yapıyoruz. Tunus sokaklarında koşabileceğimi tahmin edemezdim ama şu ana kadar disiplinli olarak oturttuğum tek düzen bu oldu.
Tunus güvenli mi?
Buraya gelirken en büyük çekincelerimden biri ülkenin güvenli olup olmamasıydı. Medyadan takip ettiğim kadarıyla güvenli hissettirmeyen bir ülke olan Tunus’a geldiğimde bu hissin aslında medyanın sadece empoze ettiği bir yanılsamadan ibaret olduğunu gördüm ki zaten Tunuslular da bu imajdan şikâyetçi olduklarını dile getiriyorlar. Tabii ki yüzde yüz güvenli bir yer yok, özellikle tanıdığım tanımadığım herkesten duyduğum cümle genelde “telefonuna dikkat et” oluyor ama su ana dek beni güvende hissettirmeyen hiçbir an yaşamadım.
Hangi dilde anlaşıyoruz?
Dil konusunda da oldukça seçeneği bol olan bir şehir. Genelde ilk konuşmaya çalıştığım dil Fransızca oluyor, karşı taraf İngilizce biliyorsa onunla devam ediyorum. Ev arkadaşım Portekizli; o da bazen Portekizce bazen de İspanyolca konuşmaya çalışıyor çünkü turizmden dolayı biradaki insanlar birçok dili öğrenmiş durumda. Arapçayı da her gün derslere öğrenmeye çalışıyoruz, öğrenmek için çok uzun yolumuz var ama şimdiden alfabeyi çözdük.
Tunus’ta komşuluk
En çok hoşuma giden durumlardan birisi de derneğin yan dairede olması. Evi Tunuslu bir aileyle paylaşmış oluyoruz böylece gerçek bir Tunus deneyimine yaşıyoruz. Alt katımızda bize her konuda yardımcı olmaya hazır birilerinin olduğunu hissetmek de rahatlatıcı oluyor, arada planlar yapıyoruz, geziyoruz; örneğin çarşamba günü La goulette’de balık festivaline gideceğiz. Gecen hafta sonu Bizerte’de denize girdik ki Tunus sahilleri turizm açısından önemli bir yere sahip.
Tunus’ta mimari
Tunus, Fransa hegemonyasında uzun yıllar kalmış ve bu kimlikten kurtulmak isteyen bir ülke. Tunus şehrinde bu ikiliği şehir merkezinde görmek mümkün. Bir tarafta “Medine” adında Arap mimarisiyle yapılmış bölge, diğer tarafta “Yeni Şehir” adında Fransız mimarisi etkisiyle yapılmış sizi Avrupa’da hissettiren bölge yan yana. Ben her ne kadar yaşadığım yer olması sebebiyle Mourouj bölgesini daha çok sevsem de Tunus’un en güzel bölgesinin Medine olduğunu söyleyebilirim.
Belce Şerifoğlu, Temmuz 2019